Evcil dostlarımız hepimizin beden ve ruh sağlığına olumlu etki ederler. Özellikle köpekler davranış ve duygularımızı yansıtırlar. Konuştuğumuz her şeyi anlarlar, beden dilimizden ruh halimizi algılarlar. Herzaman gözümüzün içine bakarak insan arkadaşlarının durumunu anlamaya çalışıp ona göre davranış sergilerler. Bilimsel çalışmalar kanıtlamıştır ki;
*Evcil hayvan sahipleri ,evcil hayvan sahibi olmayanlara oranla depresyondan daha az yakınırlar
*Evcil hayvan sahiplerinin trigliserid ve kolesterol seviyeleri daha düşüktür. Daha az kalp hastalığı riski taşırlar.
*Kalp krizi geçiren bireylerden yaşamında evcil hayvan olanlar daha uzun yaşarlar.
*Evcil hayvan besleyenlerin kan basınçları daha düşük stresten uzaktırlar. Bu örnekleri artırmak olası. Ancak bu yazıda evcil hayvanların yaşlı ve çocukların sağlığı üzerine etkileri konusuna değineceğim. Çünkü bu iki dönem insan yaşamının en hassas olduğu yılları kapsar.
Hayvanların Yaşlıların Sağlığına Etkileri
Günümüzde uzayan yaşam süreleri nedeniyle 65 yaş ve üzeri kişiler yaşlı olarak kabul edilmektedir. Bu yaştaki kişiler ;emekli olmuş, olasılıkla çocukları evden ve/veya aynı kentten uzaklaşmış ,belki de eşini kaybetmiş kişilerdir. Bu insanların yaşamlarını bir hayvanla paylaşmaları ;morallerini yüksek tutar ve yaşama daha olumlu bakmalarına yardım eder.
Arkadaşlarının çoğunu kaybetmiş olan bu yaş grubu insanlar köpekleri ile parka ve sokağa çıkarlarsa yeni arkadaşlıklar kurarlar. Bu yürüyüşler sırasında yaptığı egzersizler sayesinde bağışıklık sistemleri güçlü kalır. Araştırmalar göstermiştir ki; bu yaş grubunda bir hayvanla yaşayanlar, yaşamında hayvana yer vermeyenlere oranla %30 daha az doktor ihtiyacı duyarlar.
California Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma ;evde kedi-köpek besleyen Alzheimer hastalarının daha az anksiyete ve stres belirtisi gösterdiği kanıtlanmıştır. Köpekler bu hastalarda agresif davranışları da azaltmıştır.
Prosky ve Hendrix isimli araştırmacılar evcil hayvan sahibi olanların ,olmayanlara göre ;empati, kendine güven ,bağımsız karar verebilme becerilerinin daha yüksek olduğu saptanmıştır. Hayvanı besleyen, yıkayan, yürüyüşe çıkaran yaşlının kendi özbakım gereksinimlerini de bu şekilde anımsadığı görülmüştür. Hayvanlar insanların motor becerilerinin sağlıklı kalmasına ve gelişmesine de katkı sunarlar. Hayvanını yürüyüşe çıkaran yaşlı, kendisi de egzersiz yaptığı için kalp ve damar hastalıklarından ,konstipasyondan korunmuş olur.Kan basınçları düzenlidir. Hayvanlar eğlence kaynağı olduklarından yaşlıları eğlendirir, anksiyetelerini azaltır, sözel ve gözle iletişim kurmalarını ve duygularını ifade edebilmelerini kolaylaştırır.
Özellikle huzurevlerindeki yaşlılar için evcil hayvanların desteği sağlanmalıdır.İlk kez 1919 yılında Florance Nigthingale psikiyatri hastaları ile teröpatik ilişki kurmak için ordu köpeklerini başarıyla kullanmıştır.Evcil hayvanla terapinin yaşlı bakımevlerinden başlanarak ,hastaneler dahil birçok alanda kullanılması çağımızda bir gerçeklik ve gerekliktir.
Hayvanların Çocuk Sağlığına Etkileri
Hayvanlar çocukların sağlığına da çok olumlu katkılar sunmaktalar. Öncelikle hayvanlarla ilişki kuran çocuklar , daha sosyal olurlar. Hayvanlarla büyüyen çocuklarda alerji ,astım gibi hastalıklara daha az rastlanır. Hayvanlar, çocukları büyükler gibi yargılamaz, emir vermez ve onlara güven duygusu verirler. Özellikle ailenin evde olmadığı durumlarda çocuklarda ayrılık kaygısı gelişebilir ki hayvanın varlığı bunu engeller. Araştırmalar hiperaktif ve agresif çocukların hayvanlarla sakinleştiğini daha uyumlu olduklarının göstermiştir.
Otistik veya başka öğrenme güçlüğü çeken çocuklar, hayvanlarla rahat ilişki kurarlar ve bunu daha sonra insan ilişkilerine uyarlarlar.
Bir çocuğun hayvanı sıkmadan, canını yakmadan dokunması, sarılması onun ince motor gelişimine katkı sunar. Hayvanın günlük gereksinimlerini karşılamak sorumluluk duygusunu geliştirir. Çocuktaki zihinsel ve sosyal becerileri arttırır. En önemlisi özgüven ve empati yeteneği kazandırır.
Çocuk ruh sağlığının gelişiminde evcil dostların etkisi oldukça çoktur. Çocukların hayvanlara olan ilgisi desteklenmeli ve onlardan korkutulmamalıdır. Çocukların hayvanlara yönelik olumlu tepkileri desteklenmelidir.